Bitcoin (BTC) ve altcoin’lerin diğer varlıklarla korelasyonu her geçen gün artıyor. Altcoin alıp 3-5x yapalım derken kendimizi spot ETF, stratejik rezerv, global likidite, enflasyon, faiz, gümrük vergileri gibi kavramları incelerken buluyoruz.

Kripto paralar için 2017 ile 2021 yıllarını kıyasladığımızda 2017’de ön satışlar ve az sayıda token arasında likidite geçişlerinden bahsederken, 2021 marketinde COVID, El Salvador, şirketlerin Bitcoin alması, Çin’in madenciliği yasaklaması gibi global ölçekte gelişmelerin etkili olduğunu söyleyebiliriz.

2025 yılına geldiğimizde ise Trump veya herhangi bir politikacının söylediği şey piyasayı etkiliyor. Çin veya Japonya’dan gelen haberler, Orta Doğu’daki gelişmeler, AB veya ABD’nin ekonomik durumu bizim pozisyon değiştirmemizi gerekli kılıyor. Bu durumda kendimize şu soruyu sormalıyız:

Kısa vade mi uzun vade mi?

Kripto paralardaki kısa vade kavramıyla diğer varlıklardaki kısa vade kavramı da farklı. Geleneksel piyasalarda kısa vadede 6-12 ay gibi bir aralık düşünülebilir ancak kripto piyasası için kısa vadeden kastım 1 ila 30 gün arası. Eğer kısa vadeli işlemler yapacaksanız tüm haberlere anlık reaksiyon verecek bir sistem kurmanız gerekir.

Orta vade için 30 ile 120 gün arasını göz önüne alalım. Bu durumda yine global ölçekte gelişmeleri takip etmek gerekir ancak almak veya tutmak istediğiniz tokenlar için hedeflerinizin gelmesi daha olası bir senaryo. Diyelim ki NEAR 3 dolar. 2,8 dolardan alıp 4,2 dolardan satarak yüzde 50 kâr elde etmek istiyorsunuz. Bunun olma ihtimâli kısa vadeye göre daha yüksek olacaktır.

Piyasalarda herhangi bir yön veya fiyat garanti değildir. Al/sat tekniklerini çok iyi bilmeyenlerin en iyi dostu zamandır. Bu nedenle kârlı işlemler yapabilmek için uzun vadeyi tercih etmek en uygun seçenek.

Uzun vade için 120 ile 365 gün arasını düşünelim. Bu durumda 2026 başına kadar olan bir süreden bahsediyoruz. Kendimi çok iyi bir al/sat uzmanı olarak düşünmüyorum bu nedenle iyi bir trend yakaladığımı düşünmediğim tüm senaryolarda uzun vadeci gibi davranmayı tercih ediyorum.

2025 ne getirecek?

120 ila 365 gün arasında neler olabileceğine baktığımızda makro tarafta en belirleyici isim Trump olacak. ABD dışında Çin ve Japonya’nın hamleleri, Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’nun geleceği, yapay zekâya dair gelişmeler tüm piyasaları etkileyecektir. Şimdi ABD başta olmak üzere gelişmeleri listeleyip yorumlamaya çalışalım.

• Geçen haftaki yazımda bahsetmiştim. Trump gümrük vergilerini artırarak global ticareti yeniden şekillendirmek, Çin’e bağımlılığı azaltmak, ABD’nin borcunu kapatmak, iş gücünü ABD topraklarına çekmek istiyor.
• Gümrük vergilerini Meksika, Kanada gibi komşularına karşı bir koz olarak kullanırken AB, Çin için karşılıklı bir gümrük vergisiyle ticareti kısıtlamak ve yerel şirketleri fonlamak istiyor.
• Suudi Arabistan ve Japonya aracılığıyla birçok yatırım için kaynak sağlarken, Elon Musk’ın kurduğu DOGE (Hükümet Verimliliği Departmanı) ile harcamaları kısıtlamayı planlıyor.
• Ayrıca ABD’nin Grönland ve Kanada’yı topraklarına katmak istemesi yeraltı kaynaklarına dair talepkâr olduklarını da gösteriyor.
• Rusya’nın yıllardır Ukrayna’yla savaşta olduğunu düşündüğümüzde ekonomisinin zayıfladığını düşünmemiz en doğal durum. Bunun farkında olan ABD’nin de Rusya yerine Çin’i tehdit olarak görüp buna yönelik hamleler yapacağını kestirmek güç değil.
• Bu durumda ABD’nin Japonya, Hindistan, Avustralya gibi ülkeleri destekleyeceğini ve bunun karşılıklı olacağını da düşünebiliriz.
• Çin ise elektrikli araçlar, yapay zekâ, yenilenebilir enerji, 5G, drone, e-ticaret başlıklarında öncü olma hedefiyle çalışmaya devam ediyor. Bu durumun Çin ile ABD arasında kaçınılmaz bir sürtüşmeye doğru ilerlediğini görüyoruz.
• ABD’nin çip kısıtlamalarına rağmen DeepSeek ile yapay zekâ alanında yaptığı atılımlar, Çin’in kısıtlı kaynaklarla da birçok alanda ABD ile kafa kafaya mücadele edebileceğine işaret ediyor.

Sıcak bir çatışma olmasa dahi gergin bir ortamın piyasalar için satış baskısı getirebileceğini tahmin etmek çok zor değil. Ancak ABD’nin rezerv para birimi dolara sahip olması global ticareti yönlendirmesini ve gerektiğinde para basmasını kolaylaştırıyor. Harcamaların artacağı dönemde global likiditenin de artacağını ve riskli varlıkların da bundan istifade edebileceğini söyleyebiliriz.

Bir açıdan bakınca düşüş, diğer açıdan bakınca yükseliş görünüyor. Volatilitesi yüksek bir yıl olacak demek en güvenli yorum olur. Ancak bir yön tayin etmek istiyorsak birkaç modelden destek alabiliriz.

Modellerden ne öğrenebiliriz?

Onchain verilerine bakınca Bitcoin’in henüz bir tepe yapmadığını görüyoruz. Bu durumda Bitcoin yoğun bir portföy taşıyarak, düşüşlerde ekleme yapabilecek şekilde stablecoin tutarak dengeli bir portföy taşınabileceğini söyleyebiliriz. Benim de portföyüm şu şekilde: yüzde 35 BTC, yüzde 20 ETH, yüzde 10 USDT ve yüzde 35 altcoin.

Dört yıllık döngüsel analize baktığımızda yine yükseliş beklentisi içeren bir analizle karşılaşıyoruz. Bob Loukas’ın analizine göre şubat ayının sonundan itibaren yükselen bir piyasa görme ihtimâlimiz oldukça yüksek.

Toplam market değeri için logaritmik regresyon modeline baktığımızda kırmızı çizginin etrafında salındığını görüyoruz. ABD seçim yıllarının ertesi yılında marketin tepe yaptığını düşündüğümüzde 2025 için yine pozitif bir beklenti içerdiği sonucuna varıyoruz.

Bitcoin’de hedef neresi?

Bazı modeller Bitcoin için 140 bin dolar değerini öngörürken bazıları ise 200 bin doların üstünde değerler gösteriyor. Bu senaryolar yaşanırsa küçük yatırımcılar da mutlu olur ve kârlarını ceplerine koyar. Ancak bunun bir garantisi olmadığı için düşüş senaryolarına da hazırlıklı olmak gerekir.

Olası düşüşlerde Bitcoin için teknik destek seviyeleri olan 91 bin, 80 bin, 73 bin dolar seviyeleri dikkat edilmesi gereken bölgeler olarak göze çarpıyor. Fiyat bu bölgelere gelirse ne yapacağınız ise üstte bahsettiğim gibi kısa veya uzun vadeci yatırımcı olmanıza ve risk iştahınıza göre değişiyor.

Ben uzun vadeli baktığım için 73 bin dolar geldiği senaryoda dahi alım yapabilecek bir plan kurmaya çalışıyorum. Ancak büyük olasılıkla gerçekleşeceğini düşündüğüm beklentim Bitcoin’in 91 bin dolar üzerinde tutunması ve yukarı hareket etmesi yönünde.

ABD ve Çin’in geleceği

Ray Dalio’nun meşhur Changing World Order (Değişen Dünya Düzeni) kitabında ülkelerin sekiz başlıkta güç kazanması ve kaybetmesi üzerine analizlerini bulabilirsiniz. Buna göre Çin ile ABD arasında 10-20 yıl sürecek bir sürtüşme, savaş veya mücadeleye tanık olacağız. Daha önceki seferlerde olduğu gibi yükselen güç mü kazanacak yoksa mevcut güç buna karşı direnecek mi bunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

Kitaptan veya videodan almamız gereken ders ise şu: Askeri hamlelerden önce son çıkış olarak finansal mücadelelerin gerçekleştiği. Bu nedenle gümrük vergileri veya farklı başlıklarda bu sürtüşmelerin devam edeceğini düşünerek kararlar almalıyız. Bir yatırımcı olduğumuzu kabul edersek en azından Trump döneminde makro gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini artık anlamalıyız.